Cevap : Akıllı, büluğa ermiş, maddi bakımdan gücü yeten her Müslümana farzdır.
Cevap : Yaşlılık veya kalıcı hastalık gibi sebeplerle hacca gidemeyenler, vekil gönderirler. Böylece hem borçtan kurtulur hem de haccın sevabına nail olurlar.
Cevap: Mirasından kendisi adına Hac ettirilmesini vasiyyet etmelidir. Aksi halde mesuliyette kalır. (İrşadüs-Sârî, s:43)
Cevap : İmam-ı Yusuf ve İmam-ı Azam’dan sahih rivayete göre, haccın farziyyeti fevrîdir. Yani kendisine hac farz olunca ilk fırsatta hacca gitmesi icap eder. Ertelemesi mesuliyeti mucip olur. İmam-ı Muhammed’e göre ise, Haccın hemen yerine getirilmesi şart değildir. İleriki yıllarda yerine getirirse vebalde kalmaz. (İrşadüs-Sârî, s:17)
Cevap : Babanızın bıraktığı mirasın üçte biri, vasiyetini yerine getirmek için yetiyorsa bu vasiyetin yerine getirilmesi farzdır. Şayet böyle bir miras bırakmamışsa bu vasiyetin yerine getirilmesi mirasçıların inisiyatifine kalmıştır. Varisler isterlerse kendi paraları ile vasiyeti yerine getirirler
Cevap : Hayır, bugünkü şartlarda farz olmaz. Çünkü hac zamanına kadar orada bekleme imkanı yoktur. (İrşadüs-Sârî, s:300)
Cevap : Hayır, Hacca gitme imkanı bulamadığınızdan borçlu ölmüş olmazsınız. Ancak mirasınızdan kendi adınıza Hac ettirilmesini vasiyet etmeniz lazımdır. (İrşadüs-Sârî, s:43)
Cevap : Kısaca şöyle bağışlanır: Elhamdülillahi rabilalemin. Veselatü vesselamü alâ seyyidina Muhammedin ve ala âlihi ve ashabihi ecmain. Ya rabbi.. acizane okuduğum bu hatmi şerifin sevabını evvla iki cihan güneşi sevgili peygamberimizin mübarek ruhu saâdetine onun ehli beytinin âl ve ashabının mübarek ruhlarına, bilcümle peygamberân-ı ızam efendilerimizin ruhlarına… Silsile-i saadatımızın ruhlarına…. Kendi aciz ve günahkar ruhumun ve eşimin ruhunun makamına … Âbâ-ü ecdat ve akraba-i taallukatımızdan ahirete irtihal edenlerin ruhlarına … Bütün ehli iman ve ehli Kur ‘anın ruhlarına hediye ettim. Sen kabul ve îsal eyle Ya Rabbi…. Ayrıca dilediği duaları da ilave edebilir.
Cevap: Mîkatı geçmeden önce ihrama niyetlenir. Telbiye okur, böylece ihrama fiilen girmiş olur. Üzerindeki elbise ile mîkatı geçer. İlk fırsatta elbisesini çıkartarak ihramı giyer. Sivil elbise üzerinde bir gün veya bir gece kadar kaldıysa ceza olarak bir kurban keser daha az kaldıysa sadaka vermek yeterli olur
Cevap: Bunlar bir gün veya bir gece miktarı üzerinde kalırsa kurban kesmesi icap eder. Birkaç saat kalırsa sadaka yeterli olur
Cevap : Tavafa devam etmek daha faziletli görülmüştür. Denilmiştir ki: 7 tavaf bir umre gibidir; 3 umre bir Nafile hac gibidir. (Reddül-Muhtar C.2 sh: 502; İrşadüs-Sâri, sh: 128, 308)
Cevap: Bunlar bir gün veya bir gece miktarı üzerinde kalırsa kurban kesmesi icap eder. Birkaç saat kalırsa sadaka yeterli olur
Cevap : İhramsız olarak usulüne uygun şekilde tavaf yapılır, kerahat vakti değilse 2 rekat namaz kılınır, dua edilir
Cevap : -İhram niyetiyle abdest alnır.(Mümkünse bor abdesti almak efdaldir.) – Tırnaklar kesilir, temizlik tıraşı olunur, güzel koku sürülür. -Erkekler iki parça beyaz, temiz ve dikişsiz bir kıyafet giyerler. Hanımlar normal elbiseleriyle ihrama girerler. -Kerahat vakti değilse 2 rekat ihram namazı kılarlar. -Umreye niyet edilerek 3 defa telbiye getirilir. Böylece ihrama girilmiş olur. Niyet edip telbiye okumadan ihram da başlamaz, ihram yasakları da.
Cevap : İhramlı Kimse niza, kavga, münakaşa edemes. – Eşine mesafeli durmak, davetkar hareketlerden sakınmak zorundadır.Eline, diline, gözüne çok iyi sahip olmalıdır. – Mahrem yerlerinin (erkeklerde diz kapağı ile göbek altı arası) açılmamasına çok dikkat etmelidir. – Erkekler dikili bir şey giyemez. Başını ve yüzünü örtemez. Hanımlar Yüzleri hariç her tarafını örter. – Terlikler topuklar ile ayak üstündeki orta kemiği kapatmayacak şekilde olmalıdır.
– İhramlı kimse vücuduna veya ihramına koku süremez. Kokulu sabun veya şampuanla ellerini yıkayamaz. – İhramın uçlarını birbirine bağlamak veya iğne ile tutturmak mekruhtur. – İhramlı her fırsatta mümkünse yüksek sesle telbiye okumalıdır
Cevap : Şemsiye kullanmak.(Başına değdirmeksizin.) Saat, yüzük, para kemeri ve omuz çantası takmak, macunsuz dış fırçası kullanmak, ilaç kullanmak, iğne vurunmak, yıkanmak, ihramları değiştirmek caizdir. Şayet üşürse kollarına geçirmeden omuzuna hırka palto veya battaniye alabilir.
Cevap : Bütün vazifeleri tamamladıktan sonra yani sa’yin bitiminden sonra saç traşı olunarak ihramdan çıkılır. Saç traşı olmadan ihram sona ermez ve sonsuza kadar ihram yasakları devam eder
Cevap : Erkekler saçlarının tamamından en az bir parmak ucu kadar kestitrirler. Başında saçı olmayanlar sıfır makine veya usturayı başlarında gezdirirler. – Hanımlar ise saçlarının tamamını arkaya toplayarak ucundan bir parmak ucu kadar keserler. Arkaya toplanmayacak kadar kısa saçı olan saçların tamamından bir parmak ucu kadar keser
Cevap : Evet edebilirler
Cevap : Önce kalbi hazırlık yapılarak tavafa niyet edilir. Ondan sonra hacer’ul esad hizasına gelinerek elestü bezmindeki ahdimiz hatırlanarak, isti’lam edilir. Umre tavaflarında İzdıba ( Sağ kolu açmak) Ve remel yapılır.(İzdıba sadece ilk üç şavtta yapılır) Eller yanlara salınır acele edilmez, konuşulmaz. Kimse itiklenmez, başkasının omuzuna el konulmaz. Yüksek sesle dua edilmez, kimse rahatsız edilemez. Namahremden uzak durulur. Eşi bile olsa el ele tutulmaz. Bilinen dualar dualar okunarak huşu ile 7 şavt bitirilir ve peşinden 2 rekat tavaf namazı kılınır. Hac ve umre tavaflarının şavtlarında tereddüde düşülürse o şavt ihtiyaten iade edilir
Cevap : Tavaf Namazı kerahat vakitlerinde ( Güneş doğarken, zeval vakti, İkindi namazından sonra Akşam namazına kadar) kılınmaz.Ancak kerahat vakti çıktıktan sonra kılınır. 1. Rekatta Kafirun süresi 2. Rekatta İhlas suresi okunur. Tavaf alanının müsait olan herhangi bir yerinde kılınır. Selamdan sonra dua edilir
Cevap : Duada asıl olan bildiğin duaları içinden geldiği gibi, hissederek okumaktır. Duaların Arapça olması da şart değildir. İlle de belli duaları yazılı metinlere bakarak okumaya çalışmak, huşu ve kalb huzurunu bozacağı için bilinen duaları okumak daha evladır. (Mebsut c. 9 sh: 4)
Cevap : Tavaf ve tavaf namazı bittikten sonra hemen kol kapatılarak tavaf namazı kılınır bolca zemzem içilir, ara vermeden safa’ya hareket edilir. Kabe’nin görülebileceği en son noktada isti’lam edilir. Safa tepesinde Kabe’ye dönülerek eller kaldırılır ve tekbir, tehlil ve salavat okunarak kısa bir dua yapılır. Bilinen dualar okunarak 4 gidiş 3 geliş olmak üzere 7 şavt tamamlanır. Aynen tavaftaki gibi koşulmaz. Ancak yeşil ışıklar altında koşar gibi hızlı yürünür. Acele edilmez kimseye eziyet edilmez. Nâmahremden uzak durulur. Yüksek sesle dua ve zikir yapılmaz. Safa ve Merve tepelerine her varıldığında, Kabe’ye dönerek Tekbir, tehlil salavat ve dua okunur. Sa’yde abdest bozulursa bir şey lazım gelmez. Şayet abdest tazelenirse kaldığı yerden devam edilir. Sa’den sonra mescit kısmına dönerek 2 rekat şükür namazı kımak müstehaptır. Sa’y bitince ara vermeden tıraş olunur. Tıraş olmakla ihramdan çıkılmış olur.
Cevap : Hac da Bayram namazı düştüğü gibi uzhiyye kurbanı düşer. Ancak Allame Şürrünbilali’den gelen rivayete göre, mukimden olan hacıların uzhiyye kurbanı kesmeleri icap eder. İhtilaftan kurtulmak için mukim olan hacıların maddi durumu müsaitse uzhiye kurbanı kestirmeleri ihtiyata uygun olur. Bu kurbanı memleketlerinde veya başka ülkelerde de vekaletle kestirebilirler.
Cevap: Mahremiyet konusuna çok dikkat etmelidir. Mekke-i Mükerreme’de işlenen iyi amellerin sevabı yüzbin kat olduğu gibi günahların cezası da yüzbin kattır. Vücut hatlarını belli etmiyecek geniş ve uzun dış kıyafetlerini mutlaka giymeli. Başörtüsü altına ince bir tülbent veya bone takmalı, başına cafcaflı eşarp yerine büyükçe beyaz, kaymıyan örtü takmalı. Yemekhanede, servislerde, asansörlerde namahremden sakınmalı, çok kalabalık yerlere girmemeli, namaz ve ibadetlerini hanımlara ait kısımlarda yapmalı. Aişe Sıddıka validemiz buyurur ki: Biz hanımlar kendimizi belli etmeyecek kıyafetler içinde tavafa çıkardık. Erkeklere asla karışmazdık. (Buhari Şerhi Aynî: c.9 sh: 262) Burada günahları affettirerek tertemiz dönmek de var boğazımıza kadar günaha batmak da var.Onun için hanımlar tavaflarını tenha zamanlarda, kalabalığa girmeden dıştan yapmalı, kalabalık zamanlarda bilhassa bayrama yakın günlerde tavaf yerine namaz, zikir, istiğfar ve Kur’an okuyarak vakitlerini değerlendirmeli.(Kur’an okuyamayanlar günde 1000 ihlas suresi okuyabilirlerse çok büyük sevap kazanırlar.)
Cevap : Hanımlara özel hallerinde mescide girmek, namza kılmak, tavaf yapmak, Kur’an’ı eline almak ve okumak haramdır.Kalan bütün vazifeleri yaparlar. Arafat ve müzdelife vakfeleri, kurban ve tıraş gibi. Tavaf içinadet gören kadınlar temizlenmeyi beklerler. Temizlenmeden memleketlerine dönmeleri icap ederse temizlenmiş gibi gusül abdesti alarak Kabe’ye gider tavafını ve sa’yini yapar, saçını keser ve ihramdan çıkar fakat kurban cezası gerekir. Eğer bu tavaf Haccın tavafı ise sığır ve ya deve, umre tavafı ise küçükbaş hayvan kesilmesi icap eder. (İslam Fıkhı Ansk. C.4 Sh:42)
Cevap : Bayramın birinci günü güneş doğduktan sonra zeval vaktine kadar büyük şeytana 7 taş atılır. O gün diğerlerine atılmaz. 2. Ve 3. Günler sırasıyla önce küçük sonra orta sonra dabüyük şeytana 7’şerden 21 taş atılır. Taşları atarken: Bismillahi Allahü Ekber denir. İlk iki şeytan taşlandıktan sonra kısa bir dua yapılır.
Cevap : Veda tavafı vaciptir. Mazeretsiz terkinden kurban cezası gerekir. Farz tavaftan sonra yapılan her tavaf veda tavafı yerine geçer. Veda tavafından sonra iki rekat namaz kılınır. Zemzem içilir mümkünse mültezem’e varıp gözyaşlarıyla dua edilir. Elvedâ elvedâ Ya Beytullah, elfirak elfirak Ya Kabetullah……….. diyerek Kabe’nin görülmeyeceği yere kadar mümkünse geri eri gidilir ve çıkılır. Veda tavafından sonra hemen Mekke’den ayrılmak şart değildir. Bir müddet daha kalınmasında icabında tekrar tavaf yapılmasında bir mahzur yoktur
Cevap : Bir iş yaparken bir adım atarken burada Allah’a verdiğimiz sözü hatırlamalı, bize yakışmayacak davranışlardan sakınmalıyız. Yalan ve riyadan özellikle Haram lokmadan çok sakınmalıyız. Güzel Ahlakımızla, hoşgörü, tevazu ve cömertliğimiz ile herkese örnek olmalıyız. Burada öğrendiklerimiz burada kalmamalı en büyük arzumuz İslam’a hizmet etmek olmalı, hizmetlerin olduğu yerlere gidip gelmeli, her türlü desteği esirgememeliyiz. Elimize, gözümüze, dilimize sahip olmalı Hacc’ülHaremeyn vasfına layık olmalıyız.